Bi̇yografi̇

DENGBEJ ŞAKIRO’NUN YAŞAMI

Kürt toplumunun ünlü Dengbeji, Dengbej Şakiro, bilindiği kadarıyla 25 aralık 1936 yılında Ağrı Eleşkirt’in Kelê (Toprakkale) köyünde dünyaya gelmiştir. Şakıro’nun babasının ismi Bedih Deniz’dir, Kürtler, Şakiro’nun babasını Bedihê Mihê Zili olarak tanır.

Şakiro’nun dedesi Mihê Zîlî, yirminci yüzyılın başlarında Erivan bölgesindeki Qerqa köyünde yaşamıştır. Qerqa, Elegez Dağı’nın eteklerinde ve Ermenistan sınırları içinde bulunan köylerden biridir. Mihê, Ermenistan’dan gelerek Ağrı Eleşkirt Kelê (Toprakkale) köyüne yerleşir. Mihê Zîlî yedi çocuk babası olup çocuklarından biride zamanının çok bilinen dengbêjlerinden biri olan Xalid’dir.

Resmi kimlik kaydına göre 1936 doğumlu olan Şakiro, kardeşi Teyfîq’e göre 1931 yılında Toprakkale köyünde dünyaya gelmiştir. Şakiro, daha beş yaşında bir çocukken babası Bedih, ailece Ağrı Tutak’ın Cemalverdi köyüne taşınır. Cemalverdi ayrıca ünlü Kürt dengbêjî Evdalê Zeynikê ve Bedîhê Kor (Bedîhê Çavşûş)’un da yaşadığı köydür. 

Yedi yaşından beri kilam okumaya başlar ve sesi herkesin dikkatini çeker. Farklı gırtlak ses yapısı çocukluğundan itibaren çevrede ilgi ile karşılanır. Daha o yaşlarda dengbejlik divanlarına katılmaya başlar, kılam okumaya başlar. Çevre köylerden, kendilerine kılam okuması için davet edilir. Şakiro yedi yaşına geldiğinde Bedîhê Çavşûş’un öğrencisi olur. Ondan dengbêjliğin temel icra esaslarını öğrenir. Yaklaşık on yıl ses ustası Bedîhê Çavşûş’un yanında öğrenci olarak yetişir. Şakiro, ustalık döneminde birçok dengbêjle tanışır ve bir kısmıyla arkadaşlık eder.

Şakiro’nun arkadaşlık ettiği dengbêjlerden bazıları şunlardır: Ferzê, Resoyê Gopala, Evdilselamê Koşkê, Mistefayê Çiftborî, Feqiyê Qizkapanê, Mehemedê Beyro… Şahê Dengbêjan (Dengbejlerin Şahı) ve Kewê Ribat (Rabat Kekliği-Ötügen Keklik) olarak da tanımlanan, bu sıfatların atfedilen Dengbêj Şakiro, ünlü Kürt dengbêjî Resoyê Gopala’nın da öğrencisidir. Bu dönemde yaşanan toplumsal koşullar; Kürtçe dilinin yasak olduğu, Kürtçe yazma ve konuşmanın yasak olduğu koşullardır. Bu nedenle düzenlenen dengbej divanları çoğunlukla gizlenerek yapılır, tehlikeli olabileceklerden habersizce toplanarak yapılırdı. 

Ağrı-Zilan direniş ve katliamları sonrasında, bu gerekçe ile halk arasında tutuklamalar, idam cezası istemiyle yargılamalar ve cezalandırmalar, uzun süre devam eder. Ağrı-Zilan direnişine katıldıkları gerekçesi ile Mehemedê Zîlî, oğlu Bedîhê Zîlî ve Bedîh’in çocukları Selîm, Salih, Saîd ve Şakir (Şakirê Dengbêj-Dengbêj Şakiro) tutuklanıp Mûş Cezaevi’ne konulurlar. Mûş Ağırceza Mahkemesi’nde idam cezası istemi ile yargılanırlar. Daha sonra 1959 yılında haklarında beraat kararı verilir ve aile Adana’ya sürgüne gönderilir. Bu arada Mehemedê Zîlî ve torunu Selim yaşamlarını kaybetmişlerdir. Ailenin diğe tüm fertleri; Sait, Salih, Şakirê Dengbêj ve dört erkek iki kız küçük kardeşleri ile beraber Adana’ya sürgün edilirler. Adana’da yedi yıl sürgünde kalırlar. 

1966 yılında sürgün sürelerinin bitiminden sonra memleketlerine dönebilme izni ile aile, Mûşa dönüyor. Daha sonra, bazıları Ağrı’ya yerleşirken ailenin bir kısmı Aydın’a gider, bazıları tekrar Adana’ya yerleşir. Dengbêj Şakiro ise ailesi ile iki yıl Mûş’ta kalır, 1968 yılında Erzurum’un Karayazı (Gosi) ilçesine giderler. Muhteşem berrak, dikkatçekici, başkaldırıcı ve direnişçi bir avaza sahip olan Dengbej Şakiro; yaşadığı koşullarda dengbej grubu ile Kürt Toplumunun müziğinin temsilini yapmışlardır, asimilasyona karşı mücadele etmiş, Kürt toplumsal duygularını savunmuş geliştirip gürleştirmişlerdir, Kürt dili ve kültürünün direnişini gerçekleştirmiştir.

Bu tavrını da babası Bedîhê Zîlî’nin; “Şakirim, oğlum eğer sen Kürtçe dili ile kılamlarını söylemezsen seni evlatlıktan red ederim!” uyarısı ile gerçekleştirmiştir. Çünkü o dönemde Türkçe yayın yapan radyo halk arasında duyulur, bu radyodan sesi güzel olan Kürt yerel sanatçıları çağırıp Türkçe şarkı söyleme ve Kürtçe ezgileri Türkçeye çevirme tekifinde bulunuyorlardı.

Babasının uyarısı sonucu Dengbej Şakiro’nun yönü doğrulmuş olur ve artık o kendi yolunda herkesin dikkatini çeken bir sanatçılıkla yürür. Aralıksız okur, divanlarda günlerce kılam okur, yeni ezgiler örer, üretir. Toplumdaki yiğitliği, yiğit kişilikleri, yaşanan aşkların özelliklerini, aşkların acılarından etkilenir, onları kılam ezgisine dönüştürür ve yorulmadan okur. Bir köye gideceği zaman, gideceği evde onlarca teyp, onun sesini kaydetmek için hazır beklemektedir! Ve odaya toplanmış insanlar, evin salonu dolup taşmıştır herkes onu beklemektedir. Onun birçok kılamları bu şekilde kaydedilmiştir. Onun bu şekilde kaydedilmiş birçok kılamının daha halkın karşısına çıkarılamamış olduğuna inanıyoruz. 

Dengbêj Şakiro’nun en çok dinlenen kılamlarından bazıları şunlardır: Kekê Xiyasedîn, Geliyê Zîlan, Gulê Dêran, Emro, Şerê Mala Nasir, Eliyê Pûrto, Nêçîrvano, Esmerê, Kejê v.b.

1996 ylında İzmir’de yaşamını kaybeden Dengbej Şakiro, İzmir Altındağ Merkez Mezarlığı’na defnedilmiştir. Mezar taşına “Bedih Ağa Oğlu Doğu Şairi Şakir Deniz Ruhuna Fatiha 1936-1996” yazılmaktadır.

MEHDİ TANRIKULU